Böbrek taşları bir kum taneciğinden 7 cm’e hatta bazen daha büyük ölçülere kadar değişiklik gösterebiliyor. Taşların varlığı genellikle bel bölgesinde ya da böbrek ile idrar torbası arasında bulunan böbrek yolundaki konumuna göre karın ve kasık bölgesinde ağrı ile anlaşılıyor. Ağrı erkeklerde yumurtalıklara, kadınlarda ise vajinal dudaklara kadar ilerleyebiliyor. Bazen bulantı, bazen kusma hatta ateş görülebiliyor. Ağrının şiddeti ise hastadan hastaya değişebiliyor. Acıbadem Bursa Hastanesi Nefroloji Uzmanı Dr. Hüseyin Çelik, konu ile ilgili bilgi verdi.

 

Böbrekte taş varlığının neden olduğu bir başka hastalık ise böbreğin bakteriyel enfeksiyonu ile ortaya çıkan pyelonefrit oluyor.

İhmal edilen taş böbrek yetmezliğine götürebiliyor

Huseyin-celik

Böbrek taşları bazen böbrek fonksiyonunu bozuncaya veya kalıcı hasarlar oluşturuncaya dek belirtisiz büyüyebiliyor. Hatta böbreğinde taş olduğunu bildiği halde bir uzmana başvurmakta geç kalarak organ kaybı yaşayan hastalar görülüyor. Acıbadem Bursa Hastanesi Nefroloji Uzmanı Dr. Hüseyin Çelik, taşın böbrekte yaratabileceği sorunların bulunduğu yere göre değişiklik gösterdiğini söylüyor. Taşın, böbrekte üretilen idrarı mesaneye taşıyan ‘üreter’in ağzına yerleşmesi idrar çıkışının azalmasına ya da durmasına neden oluyor. Bu durumun uzun sürmesi halinde idrarın geriye dönüp böbreğe baskı yaptığını ve şişmesine neden olduğunu belirten Dr. Çelik, “Hidronefroz olarak adlandırılan bu durum bize o bölgede taşa bağlı ya da bir başka nedenle oluşmuş tıkanıklığı gösteriyor” diyor. Tek taraflı tıkanıklık idrarda belirgin bir azalmaya neden olmadığı için fark edilmeyebiliyor.

 

Yılda bir kez kontrol şart!

Böbrekte taş varlığının neden olduğu bir başka hastalık ise böbreğin bakteriyel enfeksiyonu ile ortaya çıkan pyelonefrit oluyor. Taşın bulunduğu bölgede oluşan enfeksiyon doğru ve zamanında tedavi edilmediği takdirde hastayı böbrek yetmezliğine götürebiliyor. Her iki durumda da taşa müdahale edilerek böbreğin geri döndürülmesi mümkün oluyor. Ancak taşların geri dönülemeyecek kadar zarar verdiği ve böbreğin alınmasının söz konusu olduğu hastalar da oluyor. Dr. Çelik, hastanın kendisinde ve ailesinde taş öyküsü varsa böbreğin yılda en az bir kez ultrason ile takip edilmesini öneriyor. Bir böbreği alınmış hastaların ise 3-6 aylık aralıklarla takip edilmesi ve diğer organın çok iyi korunması gerekiyor.